Kató Lomb: Dil Öğreniminde Devrim Yaratan Poliglot Tercüman
Kató Lomb (doğum adıyla Katalin Szilárd; 8 Şubat 1909 – 9 Haziran 2003), dünyanın ilk simultane tercümanlarından biri, poliglot bir çevirmen ve dillere hakim olma konusundaki benzersiz yaklaşımıyla tanınan bir dil dehasıydı. Hayatı ve profesyonel yolculuğu, kendi adını taşıyan ve günümüzde de popülerliğini koruyan dil öğrenme yöntemi kadar büyüleyicidir. Lise öğretmenleri tarafından dil konusunda yeteneksiz görülmesine rağmen, yaşamı boyunca on altı farklı dille geçimini sağlamış ve on bir dili de anlamıştır.
Kimyadan Diller Dünyasına
Kató Lomb başlangıçta dillerle değil, doğa bilimleriyle ilgileniyordu. Fizik ve kimya alanında doktorasını Pécs'teki Erzsébet Üniversitesi'nden aldı. Ancak kaderin onun için farklı bir planı vardı. İkinci Dünya Savaşı sırasında saklanmak zorunda kaldığı dönemde, ucuz bir roman ve bir sözlük yardımıyla Rusça öğrenmeye başladı. Bu deneyim, gelecekteki dil öğrenme felsefesinin temelini attı.
Savaştan sonra, yeni edindiği Rusça becerileriyle Budapeşte belediyesinde tercümanlık pozisyonu için başvurdu. Bu, onu beş kıtada kırk ülkeye götüren olağanüstü bir kariyerin başlangıcı oldu. Dokuz veya on dilde tercümanlık yaptı, bunlardan dördünü hazırlıksız yapabiliyordu ve altı dilde teknik literatür çevirisi yaptı. Toplamda İngilizce, Bulgarca, Danca, Fransızca, İbranice, Japonca, Çince, Latince, Lehçe, Almanca, İtalyanca, Rusça, Rumence, İspanyolca, Slovakça ve Ukraynaca dahil olmak üzere on altı dil konuşuyordu.
Kendisini bir dilbilimci olarak değil, daha çok ilgi alanlarının yönlendirdiği, pratik amaçlar için dil öğrenen bir 'dilci' olarak görüyordu. Onun için öğrenmenin keyfi, dilin kendisini bilmekten daha önemliydi. Bu tutkusunu ve deneyimlerini "Dilleri Nasıl Öğreniyorum", "Dünyayı Dolaşan Bir Tercüman", "Babil'in Uyumu" ve "Aklıma Gelen Diller" gibi çeşitli kitaplarda paylaştı.
Kató Lomb'un Dil Öğrenme Yöntemi: Motivasyon ve Bağlam Esastır
Kató Lomb'un yönteminin merkezinde motivasyon ve özgün metinler yer alır. Doğuştan gelen bir dil yeteneğine inanmıyordu; bunun yerine başarı formülünü, payı motivasyon, paydası ise çekingenlik olan bir kesir olarak görüyordu.
Başlıca ilkeleri ve tavsiyeleri şunlardı:
- İlgi Gücü: Dil öğrenmenin temeli gerçek ilgidir. Sizi büyüleyen metinleri okumalısınız. Kendi ifadesiyle, "Bir dil, kötü bilinmeye bile değen tek şeydir."
- "Kitap Banyosu": Yönteminin özü, yoğun okumadır. Kató Lomb, öğrenenlerin kendilerini yabancı dilde bir romana kaptırmalarını ve her bilinmeyen kelimeye bakarak akışı kesmemelerini önerdi. Amaç, hikayeyi bağlamdan anlamak ve kelimelerin anlamını çıkarmaktır.
- Sözlüğün İkincil Rolü: Sözlük kullanmayı yalnızca bir kelime birden çok kez ortaya çıktığında ve anlamayı engellediğinde düşünürdü. Önemli olan, kesintisiz bir okuma deneyimi sürdürmektir.
- Dilde Kendini "Dinleme": Ayrıca, dilin sesine ve kendi telaffuzunuza alışmanız için sesli okumanızı ve kendi konuşmanızı kaydetmenizi de tavsiye etti.
- Hata Yapmaktan Korkmayın: Hata yapma korkusunun dil öğreniminin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurguladı. Yanlış cümleler bile insanlar arasında bir köprü kurabilir.
- Günlük Etkileşim: Tutarlılık çok önemlidir. Günde 10-15 dakika bile haftada bir kez birkaç saatten daha değerlidir. Belirli bir konsantrasyon seviyesine ulaşmazsa zaman boşa gider.
- "Düzen" Olarak Dil Bilgisi: Yöntemi metin anlamaya dayalı olsa da, dil bilgisine dilsel bilgiye düzen getirmeye yardımcı olan bir sistem olarak da önem veriyordu.
Kató Lomb'un hayatı ve çalışmaları, dil öğrenmenin yalnızca ayrıcalıklı bir azınlığın erişebileceği bir beceri olmadığının, doğru motivasyon, azim ve etkili bir yöntemle herkes tarafından ustalaşılabileceğinin kanıtıdır. Mirası, bugün dünya çapında binlerce dil öğrencisine ilham vermeye devam etmektedir.